Milattan önce 158 yılında Bergama Kralı II. Attalos tarafından bir liman şehri olarak kurulan Antalya’da; Romalılar, Bizanslılar, Haçlılar, Selçuklular, Osmanlılar ve hatta bir süre İtalyanlar hüküm sürer. Akdeniz sahilinin incisi Antalya’nın 640 km boyunca uzanan sahil şeridinde kristal berraklığında mavi bayraklı plajlar bulunur. Sıcak iklimin de etkisiyle yıl boyu insanlar deniz, kum ve güneşin tadını çıkarır.

Ülkenin 4. büyük şehri olan Antalya, tipik olarak modern bir kenttir ancak şehrin eski merkezi Kaleiçi; restore edilmiş Osmanlı evleri, halı dükkanları ve butik otellerle dolu eski limana doğru kıvrılmış dik ve dar sokakları ile hoş bir labirent görüntüsü sunar.

Türkiye, dünyanın en çok mavi bayraklı plajına sahip olan 3. ülkesidir ve dünyadaki mavi bayraklı plajların yüzde 11’i burada bulunur. Avrupa’nın en çok ziyaret edilen turistik başkentlerinden biri olan Antalya’da olağanüstü bir plaj tatili deneyimi yaşamak için her yıl milyonlarca turist Türkiye’yi ziyaret eder.

Eski şehrin batısındaki Konyaaltı Plajı ve ana turistik otel şeridi olarak bilinen Lara Plajı yüzmek için kullanılan bir plajdan daha çok deniz kenarı oyun alanına benzer; şehir merkezinden uzaklaştığınızda ise sizi çam ormanları, antik kentleri ve altın kumlarıyla Patara, Kaputaş, Olympos ve Phaselis gibi büyüleyici kumsallar karşılar.

Soğuk kış günlerinde dilinizden düşmeyecek Antalya’nın en iyi plajları listesine hep birlikte bir göz atalım: İşte tatil şimdi başlıyor!

 

Mutlaka Görmeniz Gereken Antalya’nın En İyi Plajları

Çıralı

 

Milli Park sınırları (Olympos Beydağları) içerisinde bulunan Çıralı güneyinde Olympos Antik Kenti ve kuzeyinde bulunan Yanartaş ile doğal ve kültürel bir hazinedir. Birinci dereceden sit alanı olarak kabul gören Çıralı Plajı aynı zamanda yüz milyon yıldır caretta carettaların yumurtlama bölgesidir. Çakıllı kumsalı ve serinletici denizi ile cenneti andıran Çıralı Plajı’ndaki büyüleyici ve ferah atmosferi çok seveceksiniz.

Antik mezar, hamam ve tiyatro kalıntıları arasından geçerek ulaşabileceğiniz Çıralı Plajı aynı zamanda büyüleyici Toros dağları manzarasına sahip.

Ülkedeki en popüler ve Antalya’nın en iyi plajlarından biri olan Çıralı Antalya’ya 70 km uzaklıkta ve yüzlerce konaklama seçeneği mevcut.

Olimpos Plajı

 

Ahşap evleriyle ünlü Olympos yeşil ve mavinin mükemmel bir şekilde harmanlandığı nadir yerlerden biridir. Bitkisel çeşitliliği ve kıyılarına ek olarak Olympos’un ender güzelliğinin arkasında nesli tehlike altında olan caretta carettalar ve Olympos Antik Kenti vardır. Doğal ve kültürel anlamda doyuma ulaşacağınız bu yerde sırt çantalı gezginlere, kampçılara, tarih meraklılarına ve huzur içinde tatilini tamamlamak isteyen turistlere rastlayacaksınız.

Doğal yaşam tarzına ve hostel tipi konaklamalara ev sahipliği yapan bu bölge; deniz kenarında sakin birkaç gün geçirmek, kitap okumak ve rahatlatıcı müzikler dinleyerek tatlı sohbetlere dalmak için son derece uygun. Bungalov tipi ağaç evlerde tatil yapmak gibisi yok.

Olympos Plajı oldukça güzel ve çevresi çok sayıda dinamik gençlerle dolu. Masmavi sularda bir süre yüzdükten sonra antik kentin kalıntılarına giden dereyi takip ederek Olympos’un iç kısmında bulunan çok sayıda pansiyon ve kamp alanına doğru yürüyebilirsiniz.

Adrasan Plajı

 

Antalya’nın merkezine 75 km uzaklıktaki Adrasan neredeyse muhteşem bir koy. Özellikle Amerikalı turistlerin Antalya civarındaki favorisi mekanı bu koy, doğa ile baş başa zaman geçirmek isteyenler tarafından gözü kapalı tercih edilebilir. Çam ağaçlarıyla çepeçevre, sakin ve güzel Adrasan’da, ağaç evler ve pansiyonlar burada konaklamak isteyenler için uygun seçenekler.

Adrasan Plajı’na uğramışken buradaki Antik Likya yolu üzerinde güneşin doğuşunu seyredebileceğiniz sabah yürüyüşlerini yapmadan ayrılmanız tavsiye edilmiyor.

Konyaaltı

 

Antalya’nın en popüler plajlarından biri olan Konyaaltı, kayalıklarla Beydağları dağları arasına sıkışmış bir bölgede bulunuyor. Bölgedeki varlıkları milattan önce 4. yıla kadar dayanan ve Toros Dağları’nın eteklerinde yaşayan Termessos sakinleri bu sahili liman olarak kullanırlar.

Uzunluğu 7 kilometreden fazla olan Konyaaltı plajı her yıl yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Birbirinden güzel kafeler, barlar, restoranlar ve gece kulüpleri onu Antalya’nın en bilinen ve popüler plajlarından biri yapar ve Konyaaltı Plajı’nı tüm yıl boyunca hem turistler hem de yerel halk için harika bir seçenek haline getirir.

Burada deniz paraşütü yapabilir ve plaj voleybolu oynayabilirsiniz. Hem gündüz hem de akşam saatlerinde aktif olan seyyar satıcılardan lezzetli sokak yemeklerinden satın alabilirsiniz. Etkileyici Toros Dağları manzarası ile Konyaaltı Plajı, yazın tadını çıkarmak için mükemmel bir yerdir.

Mermerli Plajı

 

Antalya’nın merkezinden uzaklaşmadan tatilini tamamlamak isteyenler için bir diğer adres ise Mermerli Plajı’ dır. Kale bölgesindeki yat limanının sonunda bulunan bu plaj sakin denizi ile bilinir.

Tarihi ve doğayı bir arada bulabileceğiniz Mermerli Plajı; yüzmek, dinlemek ve bir süre durup hayatın ne kadar değerli olduğunu anlamak için huzurlu bir atmosfer yaratıyor.

Sırtınızı antik kent kalesine dayayarak antik limanda demir atmış tekneleri izleyebilir, zümrüt yeşili denizde yüzebilir ve sarp uçurumların heybetiyle kendinizden geçebilirsiniz.

Lara Plajı

 

Deniz tatiliniz sırasında ayaklarınızın altında ince kumlar seviyorsanız ismini Luvi dilinde kum anlamına gelen ‘’Lara’’ kelimesinden alan Lara Plajı’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz. Özellikle cilt ve eklem hastalıklarına iyi geldiği söylenen ince kumlar üzerinde tatilin tadını çıkarma çıkarabilirsiniz. Lara’ya uğramışken bu güzel altın kumdan yapılan heykellerin bulunduğu kumdan kaleler sergisine de uğramak isteyebilirsiniz. Lara-Kundu’nun en iyi otellerinden birisi olan Limak Lara Deluxe Hotel & Resort da bu bölgede bulunuyor.

Yaklaşık 450 dönümlük arazi üzerinde yüzlerce plaj kulübüne, restorana, kafeye ve gece kulübüne ev sahipliği yapan bu plajda eğlence gece gündüz devam ediyor. Su sporları ve plaj voleybolu için de son derece uygun Lara Plajı’nda misafirleri için kamp alanları da dahil olmak üzere birçok konaklama seçeneği bulunuyor.

Merkeze yaklaşık 20 km mesafede ve 2 km uzunluğundaki plaja merkezden minibüslerle kolayca ulaşım sağlanabiliyor.

Papaz Koyu

 

Antalya’nın bakir alanlarından biri de Kumluca İlçesi’ndeki Papaz Koyu’dur. Papaz Koyu, sakin ve huzurlu ortamı, ilginç kaya oluşumu, güzel ormanı ve  masmavi sularıyla görülmeye değer.

Denizi genellikle sakin ancak öğleden sonraları hafif dalgalı olabilen Papaz Koyu’nda vakit geçirmek için birçok seçenek mevcut. Kamp, piknik ve yürüyüş gibi birçok aktiviteye uygun koyda aynı zamanda yerel halk tarafından olta balıkçılığı yapılır.

Adrasan’a oldukça yakın Papaz Koyu’ na Kumluca’ dan kalkan servislerle veya Antalya merkezden kalkan minibüslerle kolayca ulaşabilirsiniz.

Korsan Koyu

 

Adını, ticari gemileri buraya hapsetmek için kullanan korsanlardan alan Korsan koyu adeta doğal bir sığınak. Çam ağaçlarıyla kaplı bu güzel körfez, Piri Reis’in “Karaöz Koyu”, Likya Yolu’nda karşımıza çıkıyor. Burada kamp yapmak bölgenin güzelliklerinin tadını çıkarmak adına iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca Gelidonya Feneri, Olympos ve Adrasan; Korsan Koyu’ ndan başlayan bir turla ziyaret edilebilir.

Phaselis

 

Antalya’nın en iyi plajları arasında güzelliği ile zirveyi oynayan Olympos’un kuzeyindeki Phaselis; Eski Yunan ve Roma kenti kalıntılarından çam ve sedir ağaçlarından oluşan küçük ormanına; çakıllı ve masmavi sularıyla ünlü plajına kadar içerisinde baş döndürücü unsurlar taşır. Kuzey, Orta ve Güney liman olarak üç ayrı plaja sahip Phaselis’te gözlük ve şnorkel ile su altında tarihi bir yolculuğa çıkabilir ve antik deniz kalıntılarını keşfedebilirsiniz.

Bir sit alanı olduğu için Turkuaz Plajı’ nda iyi bir şekilde hizmet veren tesisler bulunmuyor ve diğer arkeolojik alanlarda olduğu gibi giriş için kişi başı 20 TL kadar bir ücret ödemeniz gerekiyor. Çocuklar, yaşlılar ve müze kartı olanların ücretsiz giriş yapabildiği Phaselis’in ziyaretleri yaz aylarında  08:00 – 19:00 arasında yapılıyor.

Patara Plajı

 

Kaş’ta bulunan Patara Plajı, 12 kilometrelik altın kumlu sahili ile Kuzey Akdeniz’in en geniş plajıdır. Milli parkın bir parçası olan Patara’nın antik kalıntıları, biyolojik çeşitliliği ve tabii ki mavi bayraklı, kristal berraklığındaki denizi onu görülmeye değer kılıyor. Ayrıca Patara Plajı nesli tükenmekte olan caretta caretta (deniz kaplumbağası) üreme alanıdır. Plaj, tehlike altındaki kaplumbağaların yumurtalarını sahile bırakması için gerekli karanlık ve huzurlu ortamı sağlamak için Mayıs ayından Ekim ayına kadar akşam 19.00’dan sonra kapanıyor.

Milattan önce 13. yüzyıla ait Hitit kayıtlarında rastlanan Patara’da Rodoslular ve daha sonra Likyalılar bulunmuştur. Zaman içerisinde Likya Birliği Başkenti haline gelen Patara’daki deniz kıyısına yakın antik kentin kalıntılarına bakarak Likya havasını hissetme şansı yakalayabilirsiniz. Patara tarihte en önemli Likya limanı olarak bilinir ve bugün hala dört liman, su kemeri, eski bir yol, tiyatro, hamam ve agora kalıntılarına sahiptir.

İdeal rüzgar koşulları, kumsalı ve deniz sıcaklığı burayı caretta carettalar için uygun bir üreme alanı haline getirdiği kadar bireysel su bazlı sporları için mükemmel bir yer yapıyor.

Kaputaş Plajı

 

Antalya, Kaş’ta turkuaz denizi ve altın kumları ile ünlü bir başka plaj da Kaputaş. Kaputaş Plajı her yıl binlerce turisti dağların ve denizin birbirini kucakladığı muhteşem manzarasıyla kendine çekiyor. Uluslararası seyahat dergilerinde boy boy fotoğrafları yayımlanan Kaputaş Plajı hiç şüphesiz Antalya’nın en iyi plajları arasında başı çekenlerden.

Buraya ulaşmak için 187 taş basamağı inmek zorundasınız. Mavinin her tonuyla büyüleyici dalgalı sularında yüzmek son derece eğlenceli. Bir süre öncesine kadar bakir sayılabilecek Kaputaş Plajı şimdilerde belediye tarafından işletilen bir kafeye sahip. Kafe, tatilcilere iyi denilebilecek ve uygun fiyatlı seçenekler sunuyor.

Kleopatra Plajı

 

TripAdvisor’ın 2018 yılında Türkiye’nin en güzel plajı seçtiği Alanya’daki Kleopatra Plajı, şehrin en ünlü plajlarından biridir. Plajın adı Mısır’ın son kraliçesi Kleopatra’ dan gelir. Bir aşk hikayesini konu alan efsaneye göre, Mısır Kraliçesi Kleopatra ve Roma İmparatoru Mark Antony birlikte yüzmek için bu plajda buluşuyor. Anlatılan hikayelerde; Mark Anthony, Alanya ve çevresini Mısır Kraliçesi Kleopatra’ya hediye ediyor ve Kleopatra bu bölgede yaşamını sürdürüyor.

Altın renkli güzel kumunun Kleopatra için Mısır çöllerinden Mark Anthony tarafından   getirildiğine inanılan plajda lezzetli yemekler ve çeşitli aktiviteler için birçok seçenek bulunuyor. Siz de Kleopatra ile aynı lüksü deneyimlemek istiyorsanız bu plajı ziyaret etmek isteyebilirsiniz.

İncekum Plajı

 

Alanya’daki yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki İncekum plajın adını kumundan alır. Sığ suları ve çam ağaçlarıyla çevrili alanı ile bu plaj çocuklu aileler için biçilmiş kaftan ve giriş ücreti olan İncekum Orman Kampı da kamp yapmayı sevenler için iyi bir seçenek.

 

Finike Plajı

 

Dağlar ve ormanlarla çevrili bu muazzam plaj, insanlara şifa verdiğine inanılan ince yapıdaki kumuyla ünlüdür. Finike Plajı, şehrin doğu kıyısı boyunca uzanan ince kumlu bir halk plajıdır. Dağlar ve ormanla çevrili bu muazzam plaj, insanlara şifa verdiğine inanılan ince yapıdaki kumuyla ünlüdür. Burada şezlong ve şemsiye kiralama olanaklarının yanı sıra yiyecek ve içecek siparişi verebileceğiniz bazı kafe ve restoranlar bulunur.

Ulaş Plajı

 

Antalya turizmine önemli katkılarda bulunan Ulaş Plajı’na vardığınızda dinlenme tesislerinde vakit geçirebilir veya harika kayalıkların üzerindeki çay bahçesinde manzaraya karşı çayınızı yudumlayabilirsiniz. Alanya merkeze 6 km mesafedeki Ulaş Plajı Antalya’nın en iyi plajlarından.

Bütün bunları şöyle özetleyebiliriz: Antalya’da deniz tatili yapmak isteyenler için birçok seçenek var. İster lüksün isterse doğayla iç içe bir arayışın peşinde olun; günün sonunda denizinin kokusu, dalgalarının sesi ve altın rengi kumsallarıyla Antalya’nın en iyi plajları sizi kendine aşık edecek.